Bir Hasankeyflinin kendi ağzından dinledim Ilısu Barajı’nın yarattığı tehlikeyi. Bizi gezdiren rehberin işaret parmağının ucunda gördüm suların nereye kadar yükselebileceğini. Ben ya da Hasankeyf ölmeden oraları gördüm ya, mesudum.
Fakat orada aldığım nefes, daha dönüş yolunda boğazıma takıldı. Hasankeyf gibi daha nice güzellikler var henüz görmediğim. Heykellerin bile tek bir cümleyle yıkıldığı bu coğrafyada, çok hızlı olmalıyım bu güzellikleri kaçırmamak için.
Evet, hızlı olmam lâzım! Aceleye getirilmiş bir gezi plânından hiçbir şey anlamayacağımı biliyorum, buna olanağımın olmadığını da. Bu nedenledir ki, binlerce yıl öncesinden bugüne kalanları –geç kalırsak asla görememe tehlikesini hissetmeden- sindirerek gezebileceğimiz vakti yaratmak istiyorsak, hızlı olmak lâzım. Bir an önce değiştirmemiz lâzım bu yok edici zihniyeti.